Turkiye’nin her gecen yil daha kotuye giden bir transfer imaji olusmaya basladi Avrupa piyasasi gozunde. Artik Avrupa’da oynayan futbolcular ve ozellikle de menejerler Turkiye’yi ozellikle de uc buyuk kulubumuzu cebinde parasi olan ama aldigi mal hakkinda hicbirsey bilmeyen musteri gibi gormeye basladilar. Nerede bir yildir futbol oynamayan, nerede sozlesmesi bir sene sonra hatta alti ay sonra bitecek futbolcu varsa Turkiye’ye pazarlanmaya calisiliyor.
Kuluplerin isleyisleri hakkinda cok bir bilgim olmasada artik bir Turk kulubu oyuncuyu begenip “biz bu oyuncuya talibiz” demiyor, diyemiyor. Menejerler araciligiyla satilik ve istenmeyen bir oyuncu havuzundan en tanidik ve ‘bir zamanlar’ en iyi performansi gostermis oyuncular seciliyor. Aynen sadece zengin mahallesinde oturmak icin en gozden dusmus eve bir servet odemek gibi…
Turk oyuncularimizi Avrupa’ya pazarliyamamazin bahanesi sahip olduklari Turk pasaport’u ve bu pasaportun statu geregi cogu ulkede kontenjan sinirlamasina takilmasi. Herkesin gozunden kacidigi bir konu var ki biz Avrupa’ya yabanci oyuncu da yollayamiyoruz, onlarin da mi Turk pasaportu var ? Gunumuzde onbir kisilik bir takimin altisi yabanci oyuncu ise biz en az Turk oyunucularimizi Avrupaya pazarlamak kadar yabanci oyunculari da Avrupa’ya pazarlamaya calismaliyiz, ve basarisiz olugumuz icin endiselenmeliyiz.
Suan Avrupa’dan ust duzey bir takimin Turkiye’den alacagi yabanci oyuncu sayisi 2 yada 3u gecmez. Su gunlerde Lugano’nun Italya’ya transferi konusuluyor ve ara sira bazi takimlarin Dos Santos’a talip oldugunu duyuyoruz, zaten yillardir ust duzey bir takima transfer olan yabanci oyuncumuz da yok. Ama isin obur tarafina bakinca cok farkli bir tablo ortaya cikiyor. Turk takimlari Juventuslardan Atletico Madridler’den Sevillalar’dan hersene milyonlarca dolar karsiliginda oyuncu aliyor.
Buyuk kulupler genc oyuncularin yetisip tecrube kazanacagi yer degildir, her transfer edilen oyuncu oynamaya hazir olmalidir, en azindan oyuna girdiginde oyunu degistirebilecek bir yedek. Bu butun buyuk takimlar icin gecerlidir, Messi Aguero veya Robinho genc yaslarinda buyuk takimlarda forma sansi buldularsa zaten o anda kendilerinden yasli oyuncularindan daha formda olduklari icindir.
Boyle bir durumun Galatasaray Fenerbahce ve Besiktas icin de gecerli oldugunu saniyoruz. Yukarida bahsettigim gibi aslinda hak etmedigimiz bir sekilde zengin mahallesinden ev almaya calisiyoruz, ve bu isten cogu zaman zararli cikiyoruz. Belki yabanci oyuncular icin yapmamiz gereken transfer politikasini Turk oyuncular icin yapiyoruz. Galatasaray’in aldigi genc bir Turk forvet yada genc bir ortasaha oyuncusu hicbir zaman Galatasaray’da oynayacak duzeyde olamiyor, dolayisiyla da forma sansi pek bulamiyorlar. Istanbul’un da getirdigi heyecanla performanslari dususe geciyor ve futbolu en cok gelistirmeleri gereken donem verimsiz geciyor. Iki sezon sonra bir Anadolu kulubune yollandiklarinda ise tekrar o sicramayi yapmak bir hayli zor oluyor. Kimse Galatasaray’dan yeni Messi’yi kesfetmesini beklemiyor, olsun varsin alacagimiz genc yabanci oyuncu Barcelona’da oynayacak duzeyde olmasin hatta yedek bile olamasin. Ama artik kariyerinde dususe gecmemis hatta kariyerinde sicrama ariyan yabanci oyunculara yonelmeli takimlarimiz. Musa Cagiran’dan iyi 21-23 yaslarinda kac tane orta saha oyuncusu vardir Avrupa’da, kac tane forvet vardir Mehmet Batdal’dan Ilhan Parlak’dan iyi. Ustelik yerli piyasasinda genc oyuncularin fiyati da bir hayli yuksek. Turk kuluplerinin aldiklari yabanci oyuncular ise sozlesmesi bittiginde ya serbest kaliyor, yada cok cuzzi fiyatlara baska kuluplere transfer oluyor.
Uc buyuk kulubumuz “Neden biz Turk oyunculari pazarliyamiyoruz?” sorusunun tumlecini degismeli ve kuluplerimiz o kadar yatirim yaptiklari yabanci oyunculardan da hicbir gelir elde etmediklerini anlamalilar. Daha buyuk bir oyuncu havuzundan, maliyeti daha dusuk genc oyuncular bulabileceklerinin farkina varmalilar.
Follow @PazzoBuffone
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder