30 Temmuz 2011 Cumartesi

Spor ve Ulke Sevgisi'nin Kesisimi: George Weah

Cogu futbolcu politik fikirlerini yesil sahalara tasiyor. Hatta bazi futbol takimlarinin bu politik fikirler uzerine kurdugunu, taraftarindan yoneticisine altyapisindaki futbolcusuna bir sekilde de benimsendigini biliyoruz. Laziolu futbolcu Di Canio’nun gol attiktan sonra Lazio taraftarlarina verdigi Nazi selami hala akillarda.


Ancak futbol ve politika diyince Weah ulkesine ve politikaya olan ilgisini arkadaslarindan cok farkli bir boyuta tasimis durumda . George Tawlon Oppong Ousman Weah 1 kasim 1966 yilinda Liberya’nin basketi Monrovia’nin en fakir yan mahallelerinden birinde hayata gozlerini actiginda ailesi onun bir gun ulkenin en unlu insanlarindan biri olacagindan habersizdi. Cocuklugu sirasinda futbola olan yetenegi ile dikkat cekse de o zamanlar Monaco kulubunun menejari olan Arsene Wenger onu kesfedene kadar Liberyada bile yildizi parlamamisti. Monaco da 3 yil top kosturdukdan sonra yildizinin parladigi Paris Saint Germen takimina transfer oldu. Birbirinden basarili 3 yil geciren Weah’in bu performanisi ona Milan kapisini acti. Ayni sene Weah dunyada nerdeyse bir futbolcunun alabilecegi her odulu aldi. World Fifa Player of the Year odulunu alan ilk Afrikali olurken, Avrupali en iyi oyuncu ve Afrikali en iyi oyuncu odullerinin de sahibi oldu.

O, cogu insana gore gelmis gecmis en iyi siyahi futbolcu, ama kendi vatandaslarina gore Weah bir futbolcudan cok daha fazlasi. Liberya’da 1989 da baslayan ic savas, Weah’in tam futbol oynadigi yillara denk geldi. Fransa milli takimi icin gelen teklifleri geri ceviren Weah sadece Liberya milli takiminun formasini giydi.1986-1996 yillari arasinda suren ic savas boyunca takimin deplasman masraflarini bircok kez kendi cebinden karsiladi. Weah’in ulkesi ve insanlari icin hizmeti bununla da sinirli kalmadi.

Weah’in ulkesinde isler gercekten iyi gitmiyordu. 1999 da tekrar ic savas basladi ve bu sefer ilkinden bile daha yikici sonuclara yol acti. Savas, 150,000 den fazla kisinin olumune ve yaklasik 1,000,000 kisinin evini kaybetmesiyle sonuclandi. Savas 2005 de sona erdiginde Weah daha once esine benzerine rastlanmamis sekilde Liberya baskanligina aday oldugunu acikladi. Evet belki Weah ulkesinde gereginden fazla seviliyordu ve dunya capinda en cok taninan Liberya vatadansiydi ancak egitim seviyesi Clara Town kasabasinin ortaokul siralarindan ileri gitmiyordu. Ironik olarak rakibi ise Harvard’da ogrenim gormus ve yaklasik 20 yillik bir politika tecrubesine sahip olan Ellen Johnson Sirleaf’di.

Iki tur olarak yapilan secimerin, ilk turunda %28.3 oy alarak secimlerin ikinci turunda turunda Ellen Johnson Sirleaf’a karsi yarismaya hak kazandi. Sirleaf’in aldigi %59.4’luk oya karsin Weah sadece %40.6 oy alabildi, ve baskanlik secimini kaybetti.

Onumuzdeki secimler bu sene kasim ayinda ve secimlerin en buyuk favorisi yine Ellen Johnson Sirleaf, otoriteler Weah’i bir onceki secimde oldugu sekilde tecrubesizligini ve dusuk egitim seviyesini elestiriyorlar. Ancak Weah Ellen Johnson Sirleaf’a karsi yarismaya kararli kendisi zaferinden sonra “stadyumdaki taraftarlarin cikardigi muthis gurultuye neden olan bu sevinci” geri getirmek istedigini soyluyor. Liberya suan gercekten hic de iyi bir durumda degil, halk savas sonrasi salgin hastaliklar ve acikla bogusuyor, ama gercekten bir ulkeyi yonetmek icin Weah’in birazcik olsa da tasimadigi baska hangi ozelliklere ihtiyac var?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder